Sanat, İçinde Geleceği Barındıran Bir Silahtır

Noviembre (2003)

''O halde modern tiyatro bize ne vermelidir?

Her şeyden önce yaşamın yalnızca yansısını vermemeli; korkunç, gizli bir gerilim içinde yaşamda var olan şeyi yansıtmalı; sanki günlük yaşammışçasına yalın bir biçimde, fakat gerçekte tüm coşkuların soyutlaştırıldığı ve canlı tutulduğu kesin, ışıklı imgelerle canlandırılmalı.”

Konstantin Stanislavski

''Herkes kendi için, bu hayat denen kendini sevme çölünde… Bu kitabı açmadan önceki yıl içinde yüz bin frank kazanmış olan kaba zevkli varlıklı kişiler, hele bunlar banker, fabrika sahibi, saygıdeğer sanayicilerse, yani üstün, olumlu düşünceli insanlarsa, hemen kapatsınlar bu kitabı.''

Stendhal

Dünyayı değiştirmek istemiştik. Ama perişanca yenildik.
Şimdiyse değişememek için ben dünyaya direniyorum.

Biz de mutsuz oluruz...

Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi (2010-?)

Iz bırakanlar unutulmaz...

Tanrı Korkaklardan Nefret Eder

The Untouchables (1987)

Romalılar zamanında, herhangi bir kimse bir memura rüşvet vermeye çalıştığında,

burnunu kesip, adamı vahşi bir hayvanla birlikte, bir torbaya koyup, torbayı nehre atarlarmış.

Gözler Yalan Söylemez

El Secreto De Sus Ojos (2009)

''Sen geldin ve benim deli köşemde durdun
Bulutlar geldi ve üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin
Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu
Bulutlar geldi altında durduk.''
                                                        Sezai Karakoç

Son Mektup

Dar Alanda Kısa Paslaşmlar (2000)

Ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya,
ya da resim olurlar senin gibi kazına kazına..

Wilson

Cast Away (2000)

Nefret Kalbe Yüktür

Incendies (2010)

"bir artı bir hiç bir eder mi, jeanne?"

Incendies insanın iliklerine kadar acıyı hissettiren aynı zamanda hayatın bütün iğrençliğine karşı bir an olsun insanlığa dair umudunu kaybetmeyen bir kadının başkaldırışını muhteşem bir şekilde yüzümüze çarpıyor. Nefret, ötekileştirme, şiddet, intikam sadece birer yüktür. Bizden olmayanlara karşı içimizde beslediğimiz kinin dönüp dolaşıp yine bizi bulacağı kaçınılmazdır. Incendies bunu çok güzel özetliyor işte. Bazı sahneleri izlerken  yer yarılsın içine gireyim diye düşündüm. Insanın yaratılmışların en iğrenci olduğunu kanıtlayan kendimizden, yaşadığımız hayattan soğutan bir film Incendies ve mutlaka izlenmesi gereken.

Day-o

Beetlejuice (1988)

Bu da bizden :)

He Peed On My Rug

The Big Lebowski (1998)

Bence sinemanın en iyi kara mizah ve harikulade diyaloglara sahip filmlerin mimarıdır Coen kardeşler. Absürd komedi, mükemmel karakterler, geyik muhabbeti... Big Lebowski de en güzel örneklerinden biri 

Babam için

In the Name of the Father (1993) 

''en son teştifine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin.
daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için
açıldı nefesim, fikrim, canevim.
hayatta ben en çok babamı sevdim.''